Afrika Uganda' da 50m2 büyüklüğünde tüm müştemilatı(halı, ışık ve ses sistemi, havalandırma, tuvalet) ile beraber şadırvanlı mescid projesi başlattık. Hisse bedeli 1000₺ dir. Bu sadaka-i cariyeyi kaçırmayalım.

Mescid Yaptırmanın Fazileti

İslam dininde mescidler, Allah’ın adının yüceltildiği, ibadetlerin yerine getirildiği ve Müslümanların manevi olarak bir araya geldikleri kutsal mekânlardır. Mescid yaptırmak, sadece bu dünyada değil, ahirette de büyük mükâfatlara vesile olan en faziletli sadakalardan biridir. Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerinde mescid inşa etmenin önemi sıkça vurgulanmıştır.

Kur’an-ı Kerim’de Mescidlerin Önemi

Yüce Allah, Tevbe Suresi 18. ayette şöyle buyurur:

“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başka kimseden korkmayanlar imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” (Tevbe, 9/18)

Bu ayet, mescidlerin sadece fiziksel yapılar değil; iman, ibadet ve takva ile dolu mekânlar olduğunu bildirir. Bir mescidi yaptırmak ya da onun imarına katkı sağlamak, kişinin imanının ve salih amellerinin bir göstergesidir.

Hadislerde Mescid Yaptırmanın Fazileti

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kim Allah rızası için bir mescid yaparsa, Allah da onun için cennette bir ev yapar.”
(Buhari, Salat, 65; Müslim, Zühd, 43)

Bu hadis-i şerif, mescid yaptırmanın karşılığının yalnızca dünyada değil, cennette de kalıcı bir ödül olduğunu göstermektedir. Allah rızası için yapılan her hayırda olduğu gibi, mescid inşa etmek de sadaka-i cariye hükmündedir. Kişi vefat ettikten sonra da bu mescitte kılınan her namaz, okunan her Kur’an ve yapılan her dua, sevap olarak amel defterine yazılmaya devam eder.

Mescid Yaptırmak Sadaka-i Cariyedir

Sadaka-i câriye, İslam dininde kişinin vefatından sonra da amel defterine sevap yazılmaya devam eden hayırlı işlerdir. “Câriye” kelimesi, “devam eden, akan” anlamına gelir; dolayısıyla sadaka-i câriye, sürekli sevap kazandıran bir sadaka türüdür. Bu kavram, Müslümanların dünya hayatında kalıcı iyilikler yaparak ahirette de fayda görmelerini teşvik eden önemli bir prensiptir.

Hadis-i Şerif ile Temeli

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu sadaka türünü şöyle tarif etmiştir:

“İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç şey müstesna: Sadaka-i câriye, faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat.”
(Müslim, Vasiyyet, 14)

Bu hadis, Müslümanların dünya hayatında kalıcı eserler bırakmaya teşvik edildiğini açıkça ortaya koyar.

Sadaka-i Câriye Örnekleri

Sadaka-i câriye çok geniş bir yelpazeyi kapsar. İşte bazı örnekler:
• Mescit yaptırmak veya inşa edilmesine katkıda bulunmak
• Su kuyusu açtırmak
• Kur’an-ı Kerim hediye etmek
• Fakir fukaraya kalıcı yardımda bulunmak (ev, dükkan, tarla vb.)
• Bir öğrenciye ilim öğreten eğitim kurumları inşa ettirmek
• İlim yaymak amacıyla kitap yazmak veya bastırmak

Bu tür hizmetler, yapan kişinin ölümüyle sona ermez; hizmet devam ettikçe sevabı da yazılmaya devam eder.

Sadaka-i câriye, dünyada yapılan ama ahirette meyvesi toplanan en kârlı yatırımlardan biridir. Her Müslümanın imkânları ölçüsünde böyle kalıcı iyilikler yapması tavsiye edilir. Çünkü kişi öldükten sonra dünyaya dönüp sevap kazanma imkânı kalmaz; ancak ardında bıraktığı hayır eserleriyle sevap hanesi açık kalabilir.

Kalıcı Bir Hayır, Ebedî Bir Mükâfat

Bir mescid yaptırmak, sadece bu dünyada değil, sonsuz hayat için de en kârlı yatırımlardan biridir. Bu hayır, Allah katında kıymetli olduğu gibi toplum nezdinde de iz bırakır. Müslüman bir kul için, arkasında bir mescid bırakmak, kıyamete kadar devam edecek bir sevap kapısını aralamaktır.